15 Ekim 2014 Çarşamba

.

bilirdin, ben daima büyük iddialara girerdim, örneğin seni sevmek,
seni dünyanın yedi harikasından herhangi birinde yüzünden jiletle işaretlemek,
indiğin noktadan yeniden göğe yakın bir zürafa gibi
arabanın attığı her taklada sana yaklaşıyor olmanın sevinci
arabanın attığı her taklada sana yakışıyor olmanın ürpertisi.
zordu.
çünkü, mart ayının soğuk bir salonuydu. çünkü hayat,

ölümün insana oynadığı en trajik, en mükemmel, en acımasız oyunuydu.

senin için ölüyordum. durum buydu.

küçük iskender

nisan 2004, istanbul

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder