bilirdin, ben daima büyük iddialara girerdim, örneğin seni
sevmek,
seni dünyanın yedi harikasından herhangi birinde yüzünden
jiletle işaretlemek,
indiğin noktadan yeniden göğe yakın bir zürafa gibi
arabanın attığı her taklada sana yaklaşıyor olmanın sevinci
arabanın attığı her taklada sana yakışıyor olmanın
ürpertisi.
zordu.
çünkü, mart ayının soğuk bir salonuydu. çünkü hayat,
ölümün insana oynadığı en trajik, en mükemmel, en acımasız
oyunuydu.
senin için ölüyordum. durum buydu.
küçük iskender
nisan 2004, istanbul
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder