Bilinmez bir telaşla kendine masum duvarlar ören çocuk
Nereye baksam her yere dağılan derin hissizlik
Geçiyor günler; çok üzgünüm…
Bilmiyorum nasıl biter
bu hayat
Nasıl sonlanır bu güzel gerçekler.
Oysa ölüm, balkonda tek başına oturur ağlardı
Bende şimdi nereye ağlasam, o.
Güllerim soldu, Vazo
kırıldı
Güller solduktan sonra vazoya ne ihtiyaç olacaktı ki
İşte her şey geç kalınmışlıktan.
Gül gibi geçinmek varken acı içimize geçti.
Sanırdım her şey bir bıçak ucu gibi, uyandığım gecelerin
hasreti
Kimi zaman bir yasemin kokusu gibi gelirdi.
Bazı zamanlar, Bazı dakikalar ‘yalanım yok seni özledim’
derdi.
Şimdi içimin boşluklarında bir başak;
Oradan oraya yalnız başına savruluyor.
Oradan oraya yalnız başına savruluyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder